Akşam oldu, hava bozdu, şiddetli gök gürültüsü ve yağmur başladı .O sırada uçak sesi işittik. İki Türk Hava Yolları uçağı birden indi. Kapılara hücum ederek, bir tanesine bindik. Bizim uçak direkt İstanbul’a uçtu. Diğeri ise, İsviçre’den yolcu alacaktı. THY ’nın her iki uçağı da pervaneli idi. (Dönüşümüz Modern Jetlerle oldu)

Neyse, beş saat fırtınalı hava da uçtuk ve sonunda İstanbul’a indik. Aktarma da uzun bir bekleyiş yaptık ve Ankara’ya konduk. Uzun bekleyişlerden sonra, ‘bundan  sonra uçağa binmem!’ dedim. (büyük konuşmuşum)

Bu olanları neden anlattım; 21 Ocak tarihinde Antalya’ya gitmem icap etti. Bu kez Güneş Hava yalları (Sun Express) ile uçtum. Antalya havaalanına deniz tarafından iniş başladı. Şiddetli fırtına vardı. Uçak türbülansa girdi. Zangır zangır titriyordu. Piste az kalmıştı .Uçak burnunu kaldırdı ve tekrar yükselmeye başladık. Neden sonra Pilot, hava şartları nedeniyle, Adana’ya iniş yapacağımızı duyurdu. Bir saat sonra Adana’ya vardık. Pilot, uzun bekleyiş sonunda bir anons daha yaptı. Başka bir ekibin gelip bizi Antalya’ya götüreceğini söyledi. Nihayetinde, Nürnberg-Antalya arası 2.saat 45 dakika iken 8 saat sonra Antalya’ya inmiş olduk.

FIRTINA ANTALYAYI ALLAK BULLAK ETTİ

Dönüş yolculuğumda fırtınalı bir havaya rastladı. İzlediniz sanırım, 26 Ocak tarihinde, Antalya havaalanı fırtına nedeniyle allak bullak oldu. Benim uçağım Türkiye saati ile sabah 07.00’de idi. Bütün gece, gök gürültüsü ve şiddetli yağmur Antalya’yı kasıp kavurdu. O gece hiç uyumadım. Yağmur ve fırtına biraz hafifleyince, erkenden havaalanına gittim. Uçak körüğe yanaşmadığı için otobüsle uçağa gittik. Binişimiz sırasında sırılsıklam olduk. Antalya’yı havadan izleyerek nihayetinde karlı ve soğuk Nürnberg’e merhaba dedik.

KIL PAYI KURTULDUM

Eve geldiğimde TV ‘de Antalya havaalanında hortum oluştuğunu, otobüsün devrildiği 24 kişinin yaralandığını ve bir uçağın büyük hasar aldığını  izledim. Kıl payı fırtınayı atlatmıştım. Şimdi, sıcak odamda fırtınaların bitmesini bekliyorum…