
Bu yazımda maç analizi yapmayacağım. Bir kaç cümle benimde arkadaşım olan Okan Buruk için yazmak istiyorum.
Karşılıklı olarak herkes de Okan’ı benim tarif ettiğim şekilde bilir ve tanır. Ama maç sonrası röportajındaki Tudor ve hakemler hakkında ki sözlerine değinmeden edemeyeceğim.
Galatasaray kulübesinden sana yönelik tahrik ve tacizci varsa dördüncü hakeme söylersin. Gereğini yapar, hatta bunun için yardımcını görevlendirirsin sende maça odaklanmaya devam edersin. Çünkü 2-0 galipsin.
Galatasaray tarafından bilinçli ve bilinçsiz tahriklere kapılarak tribüne gönderildin. Takımını yalnız bıraktın böylece kendi ayağına sıktın saha kenarından doğrudan müdahale edemedin, bana göre ve sonuç olarak 4-2 mağlup oldun.
Bu yetmiyormuş gibi maçtan sonra herhalde tribüne gönderilmenin kızgınlığıyla 10 galibiyeti 3 mağlubiyeti 2 beraberliği olan lider takımın hocasına vasıfsız Galatasaray’ın başında olmasından ve bu hakemlerle aynı ortamda olmaktan utanıyorum dersen olmaz.
Ben olsam maçtan sonra sıcağı sıcağına demeç vermem, ertesi gün için ne söyleyeceğimi tartar muhasebesini yapar öyle konuşurum. Bu hakemlerle beraber olmaktan utanç duyuyorum diyorsun. Utanç duyduğun işin neden bir parçası oluyorsun unutma.
Teknik adamların davranışları futbolcularına yansır, herkes davranışlarına konuşmalarına dikkat etmeli ki balık baştan kokmasın.