Değerli okurlar… Dün oynanan Finlandiya maçı ile ilgili yazı yazmayı düşünmüyordum. Gazozuna bir maç olduğu belliydi. Fakat maçtan sonraki basın toplantısında sayın Lucescu’nun tavırları beni çileden çıkardı.
 
Allah aşkına sayın Lucescu bizi geri zekâlı mı sanıyor?
Dünkü basın toplantısında kendi takımında yerli futbolcu oynamıyor falan filan hikâye anlatıyor. Dün akşamki maçta kadroda benim bildiğim iki futbolcu devamlı oynamıyor. İsmail ve Selçuk.
Arkadaş sen bu görevi alırken Türkiye’deki futboldan haberdar değilmiydin, kabul etmeseydin o zaman bu ağı görevi. Saçma sapan bahaneler bizlere bir yüksekten değil stratosferden bakmalar, kendini beğenmiş tavırlar, soru cevaplarken bile sanki atomu yeniden parçalıyor!!!!
Hoca kendine gel ve bizim sabrımızla oynama seni bu Türk milleti sevdi kredini tüketme.
TFF’nin başına acil futbolu bilen vizyon sahibi olan bir başkan gelmeli. Ekibinde mutlaka dünya futbolunu bilen liyakatli insanlar olmalı.
Kulübünü batıran biri üstelik eski kulübünden alacaklı olan nasıl federasyonun başında getirilir. Bunu dünyaya anlatsanız üniversitede doktora tezi olur vallahi. Yeni federasyon bir plan proje bir strateji ortaya koymalı, çalışacağı teknik direktörle (bana göre bu Lucescu olamaz) acele etmeden sağlam temelleri olan yeni ve geleceğin 10 yıl olan bir A Milli Takımı yetiştirmeli aynı Almaya’nın yaptığı gibi.
Bugün ki yazımı burada sonlandırmak istiyorum ve diliyorum ki yeni bembeyaz bir sayfa açmalı. Türk futbolunda bizler 80 milyon olarak artık rezil olmak istemiyoruz.