Merhaba değerli okuyucular,
Hatırlayacağınız gibi, sizlere önceki yazılarımda emisyon skandalına karışan ve leasing ya da kredi yoluyla yahut nakit olarak satın aldığınız araçları araçlarınızı iade ederek, ödediğiniz parayı geri alabileceğinizden, ancak bunun için de zamanaşımı sürelerine dikkat etmeniz gerektiğinden bahsetmiştim. Bu yazımda da özellikle zamanaşımı sürelerinin üzerinde durarak sizlere hak kaybına uğramamanız için bir takım bilgilendirmelerde bulunacağım.

Cayma hakkını unutmayın

Söz konusu araçlarla alakalı olarak, bu skandalın açığa çıkmasının ardından araba üreticisi şirketler yazılım güncelleme teklifinde bulunmuşlardı. Ancak yazılım güncelleme teklifini kabul eden araba sahiplerinin yakıt tüketiminde artış, araçtan rahatsız edici ve kaynağı tanımlanamayan sesler gelmesi gibi problemlerle karşılaştığı, bu kişilerin araçlarını satarken de değer kaybı yaşadığı görüldü. Bu sebepten her daim sizlere cayma hakkını kullanmanızı ve aracınızı iade ederek öediğiniz tutarı geri almanızı tavsiye etmişim. Şimdi ise bu hakkın kullanımına ilişkin zamanaşımı sürelerine oldukça dikkat etmeniz gerekmektedir.
Kredi kullanan ya da aracını leasing yoluyla araçlarını satın alan tükeiciler için cayma hakkı tek yol olmamakta, bununa birlikte bu kişiler araçları satın aldıkları bayilere yahut araba üreticisi şirketlere karşı tazminat ya da garanti yükümlülüğünden doğan dava açabilecektir.
Geçmişte Volkswagen’a karşı emisyon skandalından etkilenen araçlar için açılan davalardan çıkan tüketici dostu çok sayıda mahkeme kararları göstermektedir ki, tüketicilerin herhangi bir değer kaybıyla karşı karşıya kalmaktansa araçlarını iade etme hakkına sahiptirler.  Dava açmaktan çekinen vatandaşlarımızın ise acele etmelerinde fayda var, çünkü söz konusu tüm haklar 2017 yılının sonunda zamanaşımına uğramaktadır.
Bununla birlikte dikkat çeken başka bir husus, ABD’de de emisyon skandalından etkilenen birçok araç bulunmasına rağmen, halihazırda buna ilişkin toplu olarak verilmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Bu da göstermektedir ki, hakkı olan herkes hakkı için mücadele etmelidir.
Yine daha önceki yazılarımızda belirttiğim gibi, otomobil üreticisi şirketler yazılım güncelleme, kampanyalar düzenleme gibi yollarla tüketicileri oyalamaya çalışmakta, bu zamanaşımı süresini geçirmeye çalışmaktadırlar. Bu noktada tüketicilerin üç farklı alternatifi bulunmaktadır;

• -Söz konusu aracı satın aldıkları bayiye, aracın geri alınması için dava açabilirler.
• -Aracı üreten şirkete karşı tazminat davası açabilirler.
• -Eğer bu aracı finanse etmek yoluyla satın aldılar ise kredi yahut leasing sözleşmesinden cayma haklarını kullanabilirler.

Aracının emisyon skandalına girip girmediğini bilmeyen vatandaşlarımız ise emisyon skandalına ilişkin özel olarak hazırladığımız http://abgas-skandal.com/ internet sitemizden konuyla alakalı hem Türkçe hem de Almanca dillerinde bilgi alabilir, aracının bu kapsama girip girmediğini kontrol etme imkanına sahiptirler. Vatandaşlarımızı hak kaybı yaşamamaları ve ücretsiz danışmanlık hizmeti almaları adına ücretsiz görüşme için ofisimize davet ediyor, saygılarımı sunuyorum.