Başsanık Beate Zschape’nin avukatları, Başsavcı Diemer’in sunumunun kayda alınmasını istedi.
Federal Savcı Diemer AA muhabirine yaptığı açıklamada, savcılık mütalaasının bitmesinden sonra müdahil avukatların dava ile ilgili mütalaalarının yapılacağını, en son savunmanın dinlendikten sonra davanın sonuçlanacağını ifade etti.
Diemer, delillerin ışığında iddianamede konuyu dile getirdiklerini vurgulayarak, mütalaanın tahminen 22 saat süreceğini ifade etti.
Müdahil avukatlardan Carsten İlius da mütalaadan çok fazla bir şey beklemediklerini belirterek, şunları kaydetti:
”Sanık Beate Zschaepe’nin ömür boyu ceza alacağını tahmin ediyoruz ama maalesef içerikten hiçbir şey çıkmayacak. Gizli servis muhbirlerinin belgeleri hakkında bir şey söylenmeyecek, itiraf edilmeyecek. O nedenle büyük beklentimiz yok bizim. Adil bir karar, bir noktaya kadar verilecek. Bir sürü belge ve delil dışarıda kaldı. Verilecek karar gerçekçi bir karar olmayacak maalesef. Dava hakkında Almanya’da toplumsal bir tartışma yoktu, bu çok kötü bir şeydi.”
2009 yılında Nürnberg kentinde öldürülen ilk kurban Enver Şimşek’in eşi Adile Şimşek, adil bir karar çıkacağına inanmadığını, avukata belli dosyaların verilmediğini söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in davanın başında verdiği sözü tutmadığını savunan Şimşek, ”Merkel ‘her şeyi açığa çıkaracağız’ dedi. Neden sözünde durmuyor? Her şey açığa çıksın.” dedi.
Avukat Seda Şimşek de NSU davasındaki bir dosya hakkında 120 yıl gizlilik kararı verildiği iddiaları olduğunu dile getirerek, ”Hukuk devleti ise, Almanya devletinin sakladığı bir şey yoksa, bu neden yapılıyor?” diye sordu.
Savcılığın tüm dosyaların mahkemeye gelmesini engellediğini iddia eden avukat Şimşek, ”NSU’da sadece 5 sanık değil, bir sürü kişi vardı, bu açıklığa kavuşturulamadı. Bunlar örtbas edilecek, kapatılacak, kimse de hatırlamayacak. Almanya ‘Türkiye’de demokrasi yok, insan hakları yok’ diyor peki burada müvekkilimin hakkı ne olacak? Bunlar unutuldu. Biz devletimizden Almanya’ya baskı yapmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Davanın geçmişi
4 yıldan fazla süredir devam eden davada 815 tanık ve 42 bilirkişi dinlendi. Davanın her duruşması mahkemenin tahminlerine göre yaklaşık 150 bin avroya mal oldu.
Almanya’da, 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı yapmak ve 15 banka soygunu gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.
Mayıs 2013’ten bu yana Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada NSU terör örgütü üyesi olmakla yargılanan Beate Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.
Davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.
