AfD’nin Bavyera eyalet parlamentosunda sunduğu, şehirlerde ve belediyelerde minare inşasının genel olarak yasaklanmasını amaçlayan bir yasa tasarısı üzerinden durumu değerlendirdi.
Nefret Dolu Bir Teklif: AfD’nin Yasa Tasarısı
Taşdelen, AfD’nin Bavyera inşaat yönetmeliklerini değiştirme girişimiyle, minare inşasının yasaklanmasını amaçlayan bir yasa tasarısı sunduğunu belirtti. Bu teklifin, nefretle dolu bir yaklaşımı temsil ettiğini vurguladı.
Dini Özgürlüklerin Önemi
Milletvekili, inşaat düzenlemelerinin, müşterinin dini veya ideolojik geçmişine dayanarak değil, yalnızca inşaatın yüksekliği veya çevreye uygunluğu gibi kriterlere odaklanması gerektiğinin altını çizdi. Taşdelen, imar mevzuatının bu tarafsızlığının, Temel Kanun’dan kaynaklanan dini özgürlük ve temel haklarla bağlantılı olduğunu ifade etti.
Yasak Partisi: AfD
Taşdelen, AfD’nin bu tür girişimlerle, yerel özyönetim konusunda da sorun yaşadığını gösterdiğini belirtti. Belediyelerin, minare inşasına bağımsız olarak karar verebildiğini ve AfD’nin toplumları bölmeye çalışırken kendini bir “yasak partisi” olarak gösterdiğini ifade etti.
Bavyera’da Yedi Minare Var
Taşdelen, sağcı popülist AfD’nin 2019’da neredeyse aynı ifadelere sahip bir yasa tasarısı sunduğunu ve Bavyera’da şu anda yedi minare bulunduğunu, 2019’dan bu yana yeni bir inşaat ruhsatı verilmediğini belirtti. Bu durumu ele alarak, 2019’daki teklifin zaten saçma olduğunu ve bugün için daha da saçma olduğunu ifade etti. Taner TÜZÜN / NÜRNBERG