“Arkeopark ve Açıkhava Müzesi”ne sahip Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesindeki Aktopraklık Höyüğü’nde bulunan, çakmak taşının yontulmasıyla elde edilmiş sivri uçlu taşın, 7 bin 500 yıl öncesinde matkap olarak adlandırılabilecek bir alete takılarak kullanıldığı sanılıyor.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Grubu Başkanı Doç. Dr. Necmi Karul, yaptığı açıklamada, Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde ve 8 bin 500 yıllık tarihe ışık tutan Aktopraklık Höyüğü bölgesindeki kazıların 2004 yılında kurtarma kazısı olarak başladığını hatırlattı.
Karul, 13 yıldır devam eden kazılarda gün yüzüne çıkarılan buluntuların Aktopraklık Höyüğünde Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesi’ndeki kapalı mekanlarda sergilendiğini ve burayı ziyarete gelenlerin izlenimine sunulduğunu belirtti.
Geçen yıl yapılan kazılarda çakmak taşlarının yontulmasıyla elde edilmiş bir ucu sivri uçlar bulduklarını aktaran Karul, tarih öncesi dönemlerde çakmak taşının Anadolu’nun her yerinde yoğun olarak kullanıldığını vurguladı.
Çakmak taşlarının yatağından (bulunduğu yerden) belirli büyüklüklere getirilerek taşındığını anlatan Karul, daha sonra bu taşların farklı boyutlarda mermi biçimli çekirdek formuna dönüştürüldüğünü belirtti.
“Bir alete takılarak kullanıldığını düşünüyoruz”
Karul, çakmak taşından, baskı yöntemiyle aletlerde kullanılmak üzere daha küçük parçalar elde edildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Çakmak taşının yontulmasıyla elde edilmiş sivri uçlu taşın, matkap olarak adlandırdığımız bir alete takılarak kullanıldığını düşünüyoruz. Ucu sivri olan taşın ahşap sapa ve bir mekanizmaya bağlı olduğunu düşünüyoruz. Bunu etnografik örnekler de destekliyor. Arkeolojik kazılarda çoğu kez organik malzemeleri bulma şansımız yok ama etnografik örnekler bu tür aletlerin nasıl üretildiği konusunda bize fikir veriyor. Uç, onu sapa sabitlemek için organik ip ve ahşap mekanizmayla döndürüldüğünde çok rahatlıkla matkap gibi kullanıldığını söyleyebiliriz.”
“7 bin, 7 bin 500 yıl öncesi”
Karul, çakmak taşından yontularak elde edilmiş taşların tek başına kullanma ihtimalinin bulunmadığına işaret ederek, “Bu parçaların işlevine göre bir sapa takılması gerekiyor. Çakmak taşından yapılmış bulduğumuz bir ucun da matkap olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Aktopraklık’tan yola çıkarsak günümüzden 7 bin-7 bin 500 yıl öncesinde de buna benzer aletlerin olduğunu söyleyebiliriz. Matkap olarak adlandırdığımız aletin ahşap ve ip kısmı günümüze ulaşmıyor. Ucundaki taş kısmı ulaşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu matkap ucunun nasıl kullanıldığını etnografik örneklerle test ettiklerini belirten Karul, “Sert bir taş olduğu için ahşap, başka bir taşı gibi her şeyi delme şansları var. Aktopraklık’ta bulunduğumuz bazı boncuklar gibi süs eşyalarının yapımında bu tür matkapların kullanıldığını söyleyebiliriz.” dedi.