Etkinlikte kadın hakları üzerine yoğunlaşan bir konuşma yapan Soygazi, sanat ve toplumsal cinsiyet meselelerine değindi. Film eleştirmeni Alin Taşcıyan ile gerçekleştirilen söyleşi, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Soygazi, savaşların kadınlar ve çocuklar üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu belirterek, herkesin bu konuda mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Hayatını kadınlarla birlikte geçirdiğini söyleyen Soygazi, onların kendisi için kahraman olduğunu ifade etti.
Sinema kariyeri boyunca birçok kadının hikayesini dinlediğini anlatan Soygazi, erkek şiddetinin yaygınlığına dikkat çekti. Sinemanın kendisi için bir yolculuk olduğunu belirten sanatçı, bu yolculukta farklı kültürler ve düşüncelerle tanıştığını, çalışan ve toplumsal cinsiyet kalıplarına hapsolmuş kadınlar hakkında öğrendiklerini paylaştı.
“Savaşlarda en büyük yıkımı kadınlar ve çocukla yaşamaktadır. Bunun için hepimiz mücadele etmeliyiz,” diyen Soygazi, sanat ve toplumsal mücadelenin önemini vurguladı. “Kadının Adı Var” filmi hakkında konuşurken, filmin çekildiği dönemdeki deneyimlerinden ve filmin konusundan bahsetti. Ayrıca, televizyon dizilerinin uzunlukları ve hatalarından bahsederek, kendi hayatının filme alınmasını istemediğini dile getirdi.
Soygazi’nin sinema kariyeri, Türkiye sinemasında özel bir yer tutuyor. Sanatçı, hem yaratıcılığı hem de politik duruşuyla sadece sinema sektöründe değil, toplumsal cinsiyet normlarının sorgulanmasında da önemli bir rol oynadı. 1970’lerdeki melodram rolleriyle tanınan Soygazi, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde iki kez En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Politik mücadelelere katılarak ve “Kadının Adı Yok” gibi filmlerle cinsiyet rollerini sorgulayan çalışmalarıyla tanındı.