Yönetim Konseyinin, büyüme görünümüne yönelik risklerin artık geniş çapta dengelenmiş olduğunu düşündüğü aktarılan raporda, “Bu çerçevede, özellikle de deflasyon riskleri ortadan kalktığı için fiyat istikrarının görünümüne yönelik çok olumsuz senaryoların gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Yönetim Konseyi, bu nedenle daha düşük faizlerle ilgili referansı kaldırma kararı aldı” denildi.
“Ekonomik genişleme, enflasyon dinamiklerine henüz dönüşmedi”
Aynı zamanda ekonomik genişlemenin enflasyon dinamiklerine henüz dönüşmediğine işaret edilen raporda, “Şu ana kadar, manşet enflasyon tedbirleri, baskılanmaya devam ediyor ve henüz inandırıcı bir yükseliş eğilimi göstermiyor. Dolayısıyla, yüksek derecede parasal duruş uygun olmaya devam ediyor” değerlendirmesi yapıldı.
Raporda, ECB’nin para politikası tedbirlerinin, enflasyon oranlarının orta vadede yüzde 2’ye yakın bir seviyeye yakınsamasını sağlamak için gerekli olan olumlu finansman koşullarını muhafaza etmeyi başardığı ifade edilerek, bunun çok düşük banka faiz oranlarının devam etmesi ile açıkça görüldüğü bildirildi.
“Euro Bölgesi’ndeki devam eden ekonomik genişleme giderek daha esnek hale geliyor ve sektörler ve ülkeler arasında genişliyor” denilen raporda, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik faaliyetin, iç talep ve sürekli bir küresel toparlanma ile desteklendiği ifade edildi.
“Küresel büyümenin 2017-19 döneminde kademeli olarak artacağı tahmin ediliyor”
Küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda, şunlar kaydedildi:
“Genel olarak, küresel büyümenin 2017-19 döneminde kademeli olarak artacağı tahmin edilmektedir. Eurosystem personelinin Haziran 2017 makro ekonomik projeksiyonlarına göre, Euro Bölgesi hariç dünya reel GSYH büyümesinin 2016’daki yüzde 3,2’den 2017’de yüzde 3,5’e ve 2018-2019’da yüzde 3,8’e yükselmesi öngörülüyor.”
Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin (EME), daha sıkı dış finansman koşulları için birkaç yıl önce olduğundan daha iyi göründüğü belirtilen raporda, “Son yıllarda, birçok EME’de zayıflık ve dış dengesizlikler geriledi, reel faiz oranları artarken, enflasyon düşüyor, kredi büyümesi yavaşlıyor ve cari işlemler dengesizlikleri azalıyor” ifadesi kullanıldı. FRANKFURT
