Her yıl büyük ilgi gören ve seyirci rekoru kıran, kentin kültürel etkinliğine renk katan Nürnberg Türk-Alman Film Festivali’nin 2024 yılında 28’incisi düzenlenecek. Festivalin Başkanı Adil Kaya ve festival yönetmeni Ayten Akyıldız ile festivalin geçmişi ve geleceği üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.
Film festivali ne zaman başladı, nasıl gelişti? Kaç film kaç kişiye gösterdiniz?
Adil Kaya: 1992 yılında başladık. O dönemde Almanya’da yabancı düşmanlığı doruk noktadaydı. Naziler evlerini yakmasın diye Türkiye kökenli insanlar geceleri nöbet tutuyorlardı. Bu ırkçılığa ve milliyetçiliğe panzehir olarak Türkiye Sinema Günleri ile kültürel sanatsal çıkış yapma kararı aldık. Bugüne kadar 27 kez düzenlediğimiz festivalde Türkiye’den binden fazla, Almanya’dan beş yüzün üzerinde filmi seyircilerimizle buluşturduk. Seyirci sayısı 27 yıl içinde toplam 150 bini geçti.
2024 yılı festivali hazırlıklar ne safhada?
Ayten Akyıldız: Film programı üzerinde yoğun bir çalışma içindeyiz ve programı Ocak ayı sonunda açıklayacağız. Onur ödüllerini alacak konuklarımız da kesinleşti. İris Berben ve Hale Soygazi, açılış galasında onur ödüllerini alacaklar.
Festivalde hangi program bölümleri var ve ne gibi ödüller verilecek?
Ayten Akyıldız: Bu yıl toplam 400’den fazla film başvurusu var. Filmlerin seçkisi Ocak ayının sonuna kadar sürecek. Uzun filmler yarışması en önemli programı oluşturacak. Büyük ve bağımsız Türk-Alman jürisi toplam dört ödül verecek: en iyi film, en iyi kadın oyuncu, en iyi erkek oyuncu ve büyük jüri ödülü. Kısa filmler yarışmasında da ayrı bir jüri üç ödül verecek. Ayrıca TRT Televizyonun kurucu başkanı Mahmut Tali Öngören adına İnsan Hakları ve Demokrasi “Öngören Ödülü” ile seyirci ödülü de bulunuyor.
Kaç sanatçı davet edilecek, davet edilenlerin adı belli mi?
Ayten Akyıldız: Vize reddi yerine vize serbestisi… Almanya’nın yeni politikası, Türkiye’den davet ettiğimiz sanatçıları da etkiliyor. Eğer vize politikası izin verirse, Türkiye’den yaklaşık 40 sanatçı, gazeteci ve sinema uzmanları bekliyoruz.
Festivaliniz hayli büyük bir organizasyon. Bütçesi nasıl?
Ayten Akyıldız: Ben festivalin programından sorumluyum, mali işlere başkan bakıyor. Adil Kaya: Devlet bütçesi gibi, her yıl açık veriyoruz. 27 kez festival yapabilmek için toplam 10 milyon AVRO‘yu geçen yatırım yapmışızdır.
Sizin hiç unutamayacağınız organizasyon hangi yıl olmuştu?
Adil Kaya: Her seferinde heyecanla o bitmez tükenmez kâh güzel kâh hüzün dolu anılarımıza gidiyoruz. Kanser hastalığına rağmen festivalimize katılan Ömer Kavur’dan ya da Atıf Yılmaz’dan bahsedebilirim. Ancak, 1994 yılındaki 3. yılımızda yaşanan bir olayı anlatmak isterim.
Korona dönemi festivali hangi boyutta etkiledi?
Adil Kaya: Koronanın ilk çıktığı yıl 2020’de festivalimiz fiilen iflas etti. Bizi kurtaran Almanya’nın zenginliği oldu. Seyirci kültürü üzerinde de etkisi oldu. Seyirciler zorla eve kapatılmayı sevdiler, sinema salonları da kapanmaya başladı.
Koronadan sonra festival seyircisinde nasıl bir gelişim oldu?
Ayten Akyıldız: 2021 ve 2022 yıllarındaki festivalimiz koronaya karşı bir maskeli baloya döndü. Ancak 2023 festivali normal şartlarda gerçekleşebildi ve seyirci yarısından bir hayli fazlasını yine Almanlar oluşturdular.
Bu yıl seyirci olarak nasıl bir gelişme bekliyorsunuz?
Adil Kaya: Bu sefer Türk seyircileri Almanlardan daha fazla gelecekler mi? Bu soruyu biz de merak ediyoruz.
Bu festivalin sizce en büyük faydası kime?
Adil Kaya: En büyük faydası, barış içinde yaşamak isteyen, kendini sürekli etkileşim içinde yenileyen Almanya’daki çok kültürlü toplumdur. Türkiye’den gelen eserlerle festival, kültürel ve sanatsal bir ivme kazandırıyor.