Projenin tanıtımı Köln DİTİB Genel Merkez’de yapıldı.
DİTİB-Seelsorge (Manevi Rehberlik) Bilimsel Danışma Kurulu’nda; Innsbruck Universitesi İslam İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdullah Takım, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cemal Tosun, RLP Protestan Akademisi’nden Dr. Georg Wenz, Tübingen Üniversitesi İslam İlahiyat Merkezi Öğretim Görevlisi Dr. Mahmoud Abdallah ile Berlin- Humboldt Üniversitesi İslam İlahiyat Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Ayşe Almıla Akca’dan oluşan bilim insanları yer alıyor.
Müslümanların ihtiyaçlarına ve taleplerine göre müfredat
Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını DİTİB Genel Başkan Vekili Abdurrahman Atasoy yaptı. Manevi rehberlik hizmeti ile hastaların iyileşme süreçlerine katkı sunulacağı projenin amacının, “Dini ve manevi yöntem, teorik ve uygulamalı teknikleri kullanabilen uzmanlar yetiştirmek” olduğuna vurgu yapan Atasoy, “Almanya’da yaşayan Müslümanların ihtiyaçlarına ve taleplerine göre müfredat içeriği hazırlanan projenin hedefi, her insanın kendi isteği ve inancına göre bir manevi rehberin bulunması ve insanların zor dönemlerinde böyle birisinin onlara rehberlik etmesidir” ifadelerini kullandı.
İnsanların iyileşme sürecine önemli ölçüde katkı
Proje koordinatörü ve uzman danışman Seat Uzeirovski de, DİTİB’in 2015 yılında bir manevi rehber istihdam ettiğini söyledi. Alman İslam Konferansı’nda İslami manevi rehberliğin gerekliliğine vurgu yapıldığına işaret eden Uzeirovski, “Bugün de bunun ilk önemli adımını atmaktan hem mutluluk duyuyoruz. Manevi rehberlik kursiyerlerimiz hastanelerdeki stajyerlik döneminde oradaki diğer dinlerin manevi rehberler ile yakinen işbirliği içinde çalışacaklar ve onların tecrübelerinden istifade edecekler” dedi.
Manevi Rehberlik Eğitim Konsepti ve Müfredatı Projesi hakkında bilgi veren Uzeirovski şöyle devam etti: “Hasta, hasta yakınlarının moral, motivasyon ve manevi destek sağlama, dini/manevi konularda rehberlik hizmeti sunmak amacıyla pilot uygulama olarak Köln’de başlatılan „Hastanelerde Manevi Rehberlik Eğitimi” iki bölüm, 12 ders modülü ve toplam 400’den fazla ders ünitesinden oluşacak ve dersler teorik ve uygulamalı olarak yapılacak. Pilot uygulamaya 14 ilahiyatçı katılacak. Profesyonel yetişecek hastane manevi rehberleri, camilerin uhdesi altında Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet verecek. Özellikle hastane bağlamında hastalık, keder, ölüm gibi konularda profesyonel standartlara uygun ve hastaya odaklanmış manevi rehberlik sunulacak. Manevi rehberler verdikleri hizmetle insanın iyileşme sürecine önemli ölçüde katkı sunacak.”
DİTİB Manevi Rehberlik Bilimsel Danışma Kurulu üyeleri görüş ve düşüncelerini şöyle paylaştı:
İslami manevi rehberlik Avrupa‘da henüz yeni
Manevi rehberlik bir dil ile ifade edildiğinde etkisini göstereceğini söyleyen Tübingen Üniversitesi İslam İlahiyat Merkezi Öğretim Görevlisi Dr. Mahmoud Abdallah, bir çok eserde yayımlamış olduğu eserinde tecrübelerini paylaşmaktan mutlu olacağını ifade eden Abdallah, İslami manevi rehberliğinin Avrupa‘da henüz yeni olduğunu belirtti.
Eğitimden geçecek kişiler hem öncü hem de rehber olacak
Uzun yıllardır kültürler ve dinler arası ilişkiler alanında çalışmalarda bulunduğunu ifade eden RLP Protestan Akademisi’nden Dr. Georg Wenz, İslami manevi rehberlik ve bunun içinde özelikle ilk yardım manevi rehberliğinin Almanya’nın gündeminde olduğunu söyledi. Wenz şöyle devam etti: “Şimdiye kadar ilk yardım manevi rehberliği bazı özel inisiyatifler ve mahalli kontaklar üzerinden yürütülmekteydi. Bunları koordine eden bir üst birim/kurum bulunmuyordu. Alman İslam Konferansı konuyu gündemine almasıyla birlikte çalışmalar hızlandırıldı. Alman anayasasına göre manevi rehberlik bir dini cemaate bağlı olmalıdır. Bu eğitimden geçecek kişiler hem öncü hem de rehber olacaktır.“
Sinerji etkilerine ihtiyaç duyulacak
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cemal Tosun da, manevi rehberliğin yakın zamana kadar klasik İslam ilim geleneğinde yeterince ilgi görmediğini söyledi.
Tosun, “Manevi rehberlik alanında Türkiye’de giderek daha fazla üniversitelerde eğitim yaygınlaşıyor. Manevi rehberlik uygulama odaklı bir alanıdır ve bir bilim olarak yerleşmesi için sinerji etkilerine ihtiyaç duyulacaktır” dedi.
DİTİB için mihenk taşı
DİTİB’i ileriye dönük pilot projesi nedeniyle bu tarihi günde tebrik eden Innsbruck Universitesi İslam İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdullah Takım, hastane manevi rehberliğin DİTİB için bir mihenk taşı olduğunu söyledi. Takım, “Bir ihtiyaç vardı. Ve buna cevap verilmesi gerekiyordu. DİTİB şimdi manevi rehberlik çalışmalarının koşullarını olgunlaştırıyor. Aynı zamanda DİTİB’in manevi rehberlik çalışması, Almanya’da kurumsal uyum anlamına da geliyor” dedi. Müfredatın özü ve çeşitli öğretim modülleri hakkında ayrıntılara giren Takım, “DİTİB tarafından profesyonel, bilim temelli ve modüler bir manevi rehberlik eğitim kursu geliştirmem için görevlendirildim” dedi. Takım, derslerin yöntemlerini, öğrenme hedeflerini ve içeriğini anlattı.