İnsanlığın büyük bir sınavdan geçtiği, dünyada korku ve endişenin hakim olduğu şu günlerde, Müslümanlar ve bütün insanlık için, içinde nice manevî güzellikleri barındıran yeni bir Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz. Bizleri bu yıl da, bu mübarek arınma ve yenilenme mevsimine ulaştıran Yüce Rabbimiz’e sonsuz hamd, Sevgili Peygamberimiz’e ve ashabına binlerce salât u selam olsun.
Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı bu bereketli zaman dilimi; dini hayatımızda fevkalade önemli bir yeri olan, rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, sevginin, saygının, sabrın ve kardeşliğin daha da güçlendiği, birlik ve beraberliğin pekiştiği, iman, kulluk, ahlak ve insanlık bilincinin zirveye çıktığı, duygu ve düşüncelerin berraklaştığı, kardeşlerin kucaklaştığı, istikametini kaybeden biçarelerin Kur’an ile yeniden buluşarak müttakilerden olmaya ve iki cihan saadetini yakalamaya gayret ettiği, kadri ve derecesi yüce bir zaman dilimidir.
Nefislerin terbiye edildiği, zekât, sadaka ve iftar sofralarıyla yoksulların doyurulup gözetildiği, zikir, dua ve niyazlarla ibadetin neşe ve coşkusunun bütün topluma yayıldığı, sevap ve mükâfatın arttığı, af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği ve özdeki iyiye kavuşma çabalarının zirveye ulaştığı bu mübarek ayı; her Ramazan ayında olduğu gibi bu yıl da, DİTİB Genel Merkez ve bağlı derneklerimizle birlikte özlemle, hasretle ve bir o kadar da hüzünle bekliyoruz. 23 Nisan Perşembe günü kılacağımız ilk teravih namazı ve 24 Nisan 2020 Cuma günü tutacağımız ilk Ramazan orucu ile başlayacak olan bu rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi, evlerimize ve gönüllerimize misafir olacak, kalpleri Allah ve Peygamber sevgisi ile dolu mü’minlerin arınmasına, inşaallah, vesile olacaktır. Ancak şimdiye kadar cemaatimizle neşe içinde kıldığımız teravih namazlarımızı bu sene evlerimizde kılmak zorunda kalacağız. Camide birlikte okuyup dualaştığımız mukabelelerimizi evlerimizde ekran başından takip edeceğiz.
Müslüman kardeşliğinin, cömertliğinin ve misafirperverliğinin gösterildiği; fakir, yoksul, öğrenci, mülteci ve Alman dostlarımızla birlikte açtığımız iftarlarımızı yalnız yapmak zorunda kalacağız. Nesiller arası kültür aktarımının en yoğun yaşandığı Ramazan etkinliklerinden maalesef mahrum kalacağız.
Ancak Beytullah’ın, Mescid-i Nebi’nin ve camilerin en kıymetli misafirlerinden mahrum kaldığı bu ayda cemaatimizin üzüntüsünü bir nebze olsun gidermek için, televizyondan ve DİTİB’e ait sosyal medya hesaplarından (facebook+youtube+instagram/ditibbundesverband) aracılığı ile iftar sohbeti ve mukabele programları ile evlerinize misafir olacağız.
DİTİB olarak, bu yıl da fitre ve zekatlarınıza inşaallah talip olacağız. Fitre ve zekat bağışlarınızla bir yandan başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki ihtiyaç sahibi mazlum ve mağdur kardeşlerimize yardımcı olacak, diğer yandan geleceğimizi emanet edeceğimiz öğrencilerimizin yetişmesine maddi ve manevi katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)’in buyurduğu gibi ‘evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş’ olan Ramazan-ı Şerif’in gönüllerimize huzur, iftar sofralarımıza bereket ve kulluğumuza güzellikler getirmesini temenni ediyor; başta Almanya’da yaşayan Müslümanlar olmak üzere bütün İslam âleminin birlik beraberliğine ve yeryüzünde iyiliğin hakim kılınmasına vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.
