Başkent Viyana’daki Kahlenberg tepesindeki bir otelde düzenlenen toplantıda, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Sebastian Kurz ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) lideri Heinz Christian Strache, yeni hükümet programını basın mensuplarıyla paylaştı.

Kurz, burada yaptığı konuşmada, yaklaşık 2 aydır süren koalisyon görüşmelerinin sonucunda 5 yıl sürmesi öngörülen istikrarlı bir hükümet kurma konusunda uzlaştıklarını, komşu ülkelere oranla çok daha hızlı koalisyon pazarlıklarını sonuçlandırdıklarını ifade etti.

Hükümet programının hem kendi parti yönetimi hem de Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen tarafından kabul edildiğini belirten Kurz, kendi partisinden 8, aşırı sağcı FPÖ’den ise 6 kişinin bakanlık görevini üstlendiğini söyledi.

Kurz, yeni hükümetin tamamen Avrupa Birliği (AB) yanlısı bir programa sahip olduğunu, Cumhurbaşkanı Van der Bellen’in özellikle bu konuda kendilerine uyarılarda bulunduğunu anımsatarak, her iki partinin AB yanlısı ve birliğin aldığı kararları destekleyeceğini vurguladı.

Yeni hükümet programında her iki partinin yeni vergiler getirmeyeceği konusunda hemfikir olduğunu dile getiren Kurz, “Vatandaşlar üzerinden yükü hafifletmek istiyoruz. Vergi ve giderlerde yüzde 40 düşüş planlıyoruz.” diye konuştu.

Kurz, çalışma saatlerinde esneklik yapılacağını, özellikle eğitimde atacakları adımların çok önemli olduğunu savunarak, “Okul öncesi Almanca yeterliliğini en önemli girişim olarak değerlendiriyorum. Hiç kimse Almanca öğrenmeden ilkokula başlayamayacak ve kimse yazma, okuma ve hesaplama gibi temel unsurları öğrenmeden okulu terk edemeyecek.” diye konuştu.

Güvenlik alanında da yenilikler yapacaklarına dikkati çeken Kurz, polis sayısını arttıracaklarını ve yasa dışı göçmen akışının durdurulması için mücadele yürütecekleri kaydetti.

Kurz, özellikle aşırı sağcı partinin programında yer alan doğrudan demokrasinin de hayata geçirileceğini, bunun için mecliste üçte iki çoğunluğun sağlanması ve halk oylamasıyla anayasanın değiştirilebileceğini anlattı.

Mültecilere yapılan yardımlarda kısıtlama

Aşırı sağcı lider Strache ise hükümet programında her iki partinin seçim döneminde dillendirdikleri başlıkların yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ülkeye giren yasa dışı göçmen sayısının azaltılacağını belirten Strache, sığınmacılara yönelik yeni düzenlemelerin hayata geçirileceğini ifade etti. Strache, “Mülteci statüsü elde etmiş kişilere yapılan yardımlarda aylık 365 avro kısıtlama yapılacak. İltica başvurularında bulunanlara yönelik süreç hızlandırılacak ve bu süreci kötüye kullananlar engellenecek ve geri göndermeler hızlandırılacak.” şeklinde konuştu.

İki parti arasında fikir ayrılıklarına neden olan, işçi ve esnaf odalarına üyelik ücretlerinin azaltılması konusunda söz konusu sendikaların yöneticilerinden öneriler beklediklerini vurgulayan Strache, özellikle devlet televizyonu ORF’de yeni düzenlemeler yapılacağını ve objektif yayın yapılmasının sağlanacağını ileri sürdü.

Strache, restoran, kafeterya gibi kapalı alanlarda sigara içilmesini tamamen yasaklayan yasanın yeniden düzenlenmesinde de hemfikir olduklarına işaret ederek, “Biri kahvesiyle sigara içmek isterse bu kendi tercihidir ve bununla kimsenin sağlığına zarar vermez, bu nedenle burada bir esneklik yapmak durumundaydık.” görüşünü paylaştı.

AB’nin Rusya’ya yönelik uyguladığı yaptırımların kaldırılmasının her iki taraf için olumlu olacağını söyleyen Strache, ancak AB’nin bu konuda alacağı kararlara saygı göstereceklerini sözlerine ekledi.

Yeni hükümet

Cumhurbaşkanı Van der Bellen’in onayıyla pazartesi günü göreve başlayacak yeni hükümette, ÖVP Genel Başkanı Sebastian Kurz Başbakan, FPÖ Genel Başkanı Heinz Christian Strache ise Başbakan Yardımcısı olacak.

Koalisyonun büyük ortağı ÖVP, maliye, adalet ve milli eğitim bakanlığından sorumlu olacak, aşırı sağcı FPÖ ise dışişleri, içişleri, imar ve sağlık bakanlıklarından sorumlu olacak.

Yeni hükümete protesto

Öte yandan basın toplantısının yapıldığı otelin girişinde iki kişi, yeni kurulan hükümeti protesto etti. Protestocular, “Aşırı sağcı ve Neonazilere yakın çevrelere yönetim gücü verilmesine hayır” yazılı pankart açtı.

Bazı sivil toplum örgütleri, pazartesi günü yapılacak yemin töreni sırasında protesto gösterileri düzenleyeceklerini açıkladı.