Göstericiler, yaklaşık 2 saat süren yürüyüşün ardından Hofburg Sarayı’nın önündeki Kahramanlar Meydanı’nda toplandı.
“Sığınmacıların şehir dışına taşınmasını istemiyoruz”
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı gösteride konuşan sivil toplum örgütü Asyl in Not Başkanı Michael Genner, aşırı sağcı koalisyon hükümetinin savaş ve zulümlerden kaçarak güvenlik arayan sığınmacıları şehirlerin dışında oluşturulacak yerleşkelere taşımak istediğini ve böylelikle bu insanların daha kolay sınır dışı edebileceğini söyledi.
Genner, “Viyana’da yaklaşık 13 bin iltica başvurusunda bulunmuş insan, şehrin faklı yerlerinde yaşıyor, aşırı sağcı hükümet bu insanları polis zoruyla belirli yerlere toplayarak sınır dışı etmek istiyor. Anayasa’ya aykırı bu duruma hiçbir şartta müsaade etmemeliyiz.” diye konuştu.
“Aşırı sağcı hükümet, belli gurupları şeytanlaştırıyor”
Avusturya yardım kuruluşu Volkhilfer Sözcüsü Erich Fenninger de bu gösteriyle herkes için yaşanabilir bir hayat, insan hakları, ırkçılık ve ayrımcılık karşıtı bir ülke hedeflediklerini ifade etti.
Fenninger, Avusturya’da yapılan seçim sonuçlarını değil aşırı sağcı koalisyonun ırkçı, yabancı ve sığınmacı karşıtı hükümet programını protesto etmek için toplandıklarını aktardı.
Merkez sağ Avusturya Halk Partisi’nin (ÖVP) ekonomiyi ilgilendiren bakanlıkları aldığına, aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) ise emniyet başta olmak üzere ülkenin savunma mekanizmasını kontrol ettiğine dikkati çeken Fenniger, “Bu yönetim önce yapay bir sorun icat ediyor, daha sonra bu sorundan birilerini sorumlu tutuyor, ardından bu insanları suçlu ilan ederek toplumda şeytanlaştırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Dinimizin siyasete alet edilmesini istemiyoruz”
Müslüman Sivil Toplum Ağı (NMZ) adına konuşan Gözde Taşkaya ise bu gösteriye katılarak yeni hükümetin adaletsiz ve insanlık onurunu hiçe sayan programını protesto etmek istediklerini dile getirdi.
Taşkaya, yeni hükümetin ülkede yaşayan Müslümanlar üzerinden yürüttüğü olumsuz politikalarla toplumun asıl sorunlarının örtbas edilmeye çalışıldığını vurguladı.
Önyargıların ve ırkçılığın yaşamın her alanında artış göstermeye başladığına işaret eden Taşkaya, “Dinimizin siyasete alet edilmesini istemiyoruz, özellikle siyasi İslam söylemini seçimlerin vazgeçilmez konusu yaparak buradan rant elde etmek isteyenlerin artış gösterdiği bir dönemde.” dedi.
