Değerli okurlarım 2017-2018 sezonu cuma başladı. İnşallah çekişmeli kaliteli bir sezon seyrederiz.
4 büyük takım Fenerbahçe hariç, istediği gibi sezona başladı eğer Volkan’ın o alışık hatalarından biri olmasaydı Fener de bunlara dâhil olacaktı.
Herkesin merak ettiği acaba yeni transferler nasıl oynayacaktı, beklentilere karşılık olumlu sinyal verebilecekler miydi. 4 büyüklerdeki yeni yabancı transferleri ele almak gerekirse ilk maç olmasına rağmen çok olumlu izlenimler verdi diyebiliriz ancak Galatasaray’a ayrı bir parantez açmak gerekir diye düşünüyorum.
Yeni transferlerin birbirleriyle en iyi uyumlu olduğu takım Galatasaray oldu. Ben maçı izlerken o 90’lı yıllardaki ruhu gördüm. Rakibe baskı yapan, topu kapınca pas yapan, çabuk hücum bölgesine geçen oyundan keyif alan bir takım gördüm bu da eminim taraftarlarını heyecanlandırmıştır ve şampiyonluk yarışında ümitlendirmiştir.
Futbolcu futbolla uğraşır işini yapar hocayla uyum içinde çalışırsa başarılı olmamak için bir neden yoktur, takım içinde kulis yapıp hocayı istediği zaman gönderen futbolcular kesildi gördüğüm kadarıyla ben daha önce de söyledim yine söylüyorum Tudor iyi bir teknik adam bu kulisleri gördü ve yönetimi de arkasına alarak gereğini yaptı. Bu takım oynadıkça daha da form yakalayacak özellikle Gomis ve N’Diaye çok can yakacak. Galatasaray’a söyleyeceklerim ilk maç olması sebebiyle bu kadar. Dediğim gibi henüz çok erken daha detaylı analizler için ama herkesi sevindiren güzel sinyaller verdi. Kısacası herkes ilk maçtan keyif aldı diyebiliriz.
Takımlar ve futbolcuların dışında hakemlerimize de birkaç cümle söylemek istiyorum. Kararlarınızda cesaretli olun, hata yapanın gözünün yaşına bakmayın siz saha içinde adaletli olmak zorundasınız.
Futbolcuların veya takımların kaderiyle oynamaya hakkınız yok kasıtlı yaptığınızı söylemiyorum ama verdiğiniz saçma sapan kararlar ile onu uyandırıyorsunuz insanlarda. Örnek vereyim size akıllarda kaldığı ve yorumcular da geniş zaman ayırdığı için. Bir tanesi Beşiktaş lehine verilen penaltı nereden bakarsanız bakın penaltıyla yakından uzaktan alakası yok neye göre bu kararı verdi anlamakta zorluk çekiyorum.
Diğeri ise Trabzonlu futbolcunun Traoe’ ye yaptığı kasıtlı faul, adamın bileği kırıldı ilk yarıyı kapattı ve karşılığında faul yapan kasap zihniyetli futbolcu sarı kart aldı.
Yazıktır günahtır bana kalsaydı o futbolcuya da aynı süreli ceza vermek gerekirdi. Sokakta böyle birine tekme atsaydınız savcılık tutuklama kararı verirdi vallahi.
Toparlamam gerekirse yeni yabancı transferleri iyi oynadı genel olarak takımlarına katkı sağladılar zamanla daha da iyi olacaklarına inanıyorum. İlk yazımda da dediğim gibi çok fazla teknik taktik işlerine girmek istemiyorum çünkü kendimden biliyorum sıkılıyorum ve eminim sizler de çok okuma taraftarı değilsinizdir.
Ekranlarda görüyorsunuz herkes Mourinho olmuş bir de ben bunlara dâhil olmayayım. Son olarak dikkatiniz bir şeye çekmek istiyorum 4 büyüklerde kaç tane Türk futbolcu ilk 11 de başladı?
Alt yapıdan futbolcu mu çıkmıyor yoksa altyapıya önem mi verilmiyor, ne dersiniz? Bununla ilgili önümüzdeki günlerde derinine inerek konuşuruz. Bu gibi konular teknik taktik işlerden daha önemli Türk futbolun geleceği alty apımızda bunu bilmemiz lazım. Milli takım neden böyle diye ağlamayalım sonra..
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere