Annnesinin de terzi olduğunu söyleyen Sena Işıkal, ’’Annem kumaşları keser biçerdi. Ben de küçükken artan kumaşlardan elbiseler yapmaya çalışırdım. Yani aileden modacılık var. Büyüdüğümde terzi olarak meslek eğitimi yaptım. Daha sonra moda dizayn yüksek eğitimine başladım. Bu sırada staj için de Londra’da dünyaca ünlü bir markada staj yaptım’’ dedi.
TÜRKLER GENEL MODA TRENDİNİ TAKİP EDİYOR
Üç büçuk yıl süren moda dizayn yüksek eğitimini tamamladıktan sonra moda tasarımcısı olarak çalışmaya başaldığını belirten Sena Işıkal, ’’Moda benim için yaratıcılığın yanında iç hayatın dışa ve günlük hayata yansıtılması olan bir sanat dalı diyebilirim. Sokakta yürürken insanların giyim kuşamına dikkat ediyorum. Özellikle Almanya’daki Türk gençlerinin alıştıkları gibi tek yönlü giyiniyorlar. Kıyafet tarzında biraz daha yaratıcı ve cesur olabilirler. Bizim insanlarımızı genel toplum anlayışını benimsiyor. Bence giyim ve diğer alanlarda farklılıkları denemeliler. Genel tarzı benimsedikleri için de daha kolay banallik yaygınlaşıyor.’’
KOLLEKSİYONLARINDA TÜRK İŞLEMELERİ
Modada favorisinin 70’li yılların giyim tarzı olduğunu kaydeden Sena Işıkal, ’’Özellikle payetli elbiseleri spor tarzla kombine ediyorum. Kolleksiyonlarımda Türk ve Anadolu çizgileri ve işlemeleri kullanmaya özen gösteriyorum. Örneğin Zonguldak yöresine ait telkırmayı konusu uzaya yükselmek olan kolleksiyonumda kullanmıştım ve büyük ilgi olmuştu’’ diye konuştu.
HEM SPOR HEM KLASİK
Her kadının gardorabında olması gereken ilk beş ürünü sayan Işıkal, ’’İlk başta mükemmel şekilde oturan bir kot, onun üzerine kendini rahat hissedeceği kaliteli bir beyaz tişört, bunların üzerine siyah veya koyu mavi blazer bir ceket ile kaliteli bir ayakkabı. Bu şekilde hem spor hem de klasik bir giyim tarzı oluşturulabilir. Bu arada aksesuar olarak kombinlerde kemer olmazsa olmaz. Ayrıca her kadının trenç kotu da olmalı. Örneğin şık bir görüntü için kaliteli bir ayakkabı, oturmuş bir kot ve şık bir kemer görüntüyü bir kat daha artırır’’ dedi.
GİYSİLER BOLLAŞACAK
Önümüzdeki süreçte modada tek renklerin tonlarının öne çıkacağına vurgu yapan Sena Işıkal, ’’Örneğin pantolon bej, tişört gri gibi kullanılacak. Tek bir rengin farklı kombinasynları kullanılacak. Ayakkabılar daha sade kesimlerin yanında topuklar kalınlaşacak ve bağcıklı olacak. Erkeklerde ise daha çok bollaşma yaşanacak. Kumaşlar kalınlaşırken renkte de yine kadınlar gibi tek rengin farkı tonları kullanılacak. Beldeki dar görüntü ise bollaşacak. Genelde her giysi bollaşacak ve düz olacak’’ şeklinde konuştu. (mozaik-gazete.de)