Site icon DieHaber.Com

Paris'te Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in himayesinde, Türk ve Fransız akademisyenler ile düşünce kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen “Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları” başlıklı toplantıların 5’incisinin 2’nci oturumu, Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirildi.

Ortak Geleceğimiz Avrupa

“Ortak Geleceğimiz Avrupa” temasıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Yenel, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin son durumu hakkında bilgi verdi.
Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirmeye çalıştıklarını söyleyen Selim Yenel, bu ilişkilerin 3 temel konuda özetlenebileceğini belirterek, ilk konunun katılım müzakereleri olduğunu söyledi.
Müsteşar Yenel, katılım müzakereleri ile ilgili fasılların sadece 16’sını açabildiklerini, bir tanesini kapattıklarını ve geri kalanını açamadıklarını ifade ederek, bunun nedeni de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin vetosu olduğunu kaydetti.
Kıbrıs sorunu çözülmedikçe Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinde ilerlemeyeceğini belirten Yenel, ikinci önemli konunun ise 22 senesini dolduran Gümrük Birliği olduğunu dile getirdi.
Selim Yenel, Gümrük Birliğinin güncellenmesine ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, özellikle AB’ye üyelik müzakereleri başladığında bunu daha da ağır hissettiklerini ifade etti.

Türkiye’nin AB ile ilişkileri

Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde son dönemde Almanya’nın engellemeleriyle karşılaştığına dikkati çeken Yenel, Almanya’da şu an hükümet kurma çalışmaları olduğunu ve o nedenle bu ülkenin hükümet kurmadan bir karar almasının beklenmediğini ifade etti.
Büyükelçi Yenel, “Üçüncü önemli konu ise vize muafiyeti. Vize muafiyeti ile ilgili olarak karşılıklı anlaşmalar sağlandı. Bizim yerine getirmemiz gereken 72 tane kriter vardı, bunların 67’si yerine getirildi. Geri kalan 5 kriteri de geçen sene haziran ayında tamamlamak üzere yola çıkmıştık.” diye konuştu.
Türkiye ile AB arasında karşılıklı bir güvensizlik söz konusu olduğunu vurgulayan Yenel, 2015’te başlayan göç krizinin iki taraf için de yakınlaşma anlamında bir fırsat olduğunu ve bunun değerlendirilemediğini kaydederek, bu krizle birlikte Türkiye’nin de katıldığı birçok zirve yapıldığını ancak bundan önceki yıllarda Türkiye’nin yapılan zirvelere davet edilmediğini ifade etti.
Selim Yenel, AB’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yeteri kadar dayanışma göstermediğini de belirterek, şunları söyledi:
“Bizim Avrupa’da yapılan terör faaliyetlerine karşı AB ülkelerine gösterdiğimiz desteğin karşılığını Türkiye’de olunca göremedik. Bizim beklentimiz hemen parlamenterlerin Türkiye’ye gelmeleri ve destek vermeleriydi. Tabii Avrupa Birliği’nden bazı açıklamalar yapıldı ama çok hafif ve yumuşak bulduk. Hatta bir açıklamada da taraflara sükunet tavsiye ediliyordu. Burada iki taraf olamazdı, tek bir taraf vardı.”
AB’nin ve birçok AB ülkesinin çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve yeni bir oluşuma gideceğine işaret eden Yenel, gelecek yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in katılacağı “Türkiye-AB Zirvesi”nin gerçekleşeceğini ifade etti.
Toplantıya, başta Institut Montaigne, Sciences Po ve IRIS olmak üzere önemli Fransız düşünce kuruluşlarının temsilcileri ve üniversitelerin öğretim görevlileri katıldı.
Fransız basınının önemli gazete ve televizyonlarından temsilcilerin de katıldığı toplantının ilk oturumu dün gerçekleştirilmişti.
Benzer toplantılar daha önce Brüksel, Berlin, Londra ve Madrid’de düzenlenmişti.
Türkiye ve AB’nin ortak geleceği açısından yol gösterici nitelikte olması hedeflenen toplantılar serisinin, diğer AB üyesi ülkelerin başkentlerinde de düzenleneceği belirtildi.

Exit mobile version