Site icon DieHaber.Com

Miras ortaklığının giderilmesi  (İzale-i Şuyu Davası)

Oguz kara-face

Birden çok mirasçının olduğu bizim gibi aile üye sayısı fazla ülkelerde, tüm mirasçıların toplanıp mirasın dağıtımında oybirliğiyle hareket etmesi, hemfikir olması gerçekten çok nadir olarak karşımıza çıkıyor.

Mirasçıların miras dağıtımında hemfikir olamaması halinde taşınmazlardan birinin olduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine başvurarak hakimden mirası paylaştırmasını istemek başvurulacak tek seçenek…

Mirasçılardan herhangi birinin açabileceği bu davada karşı taraf olarak diğer mirasçıları göstermek gerekiyor. Açılan bu davada ise taşınmazlar mirasçılara payları oranında bölüştürülüyor veya satışa çıkartılarak satıştan elde edilen gelir paylaştırılıyor.

İlk olarak belirtmek gerekir ki taraflar miras kalan taşınmazın miras payları oranında bölüştürülmesini (taksim) talep etmediği sürece hâkim kendiliğinden bu yönde karar veremiyor. Bu bakımdan dava dilekçesindeki talep önem taşıyor. Diğer taraftan davalı diğer mirasçılar itiraz ederek aynen bölüşme yerine satış da talep edebiliyorlar.

Bu noktada ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların olması halinde mahkeme öncelikle taşınmazın bölüşülebilir nitelikte olup olmadığına bakacaktır. Mahkeme gerekli olması halinde bilirkişilerden bu hususta destek alarak bir sonuca varabilir. Örneğin bazı tarım arazilerinde veya başkaca özellikli durumlarda taşınmazın küçük parçalara bölünmesi hukuken mümkün değildir ve o taşınmazdan-araziden elde edilecek verimi, faydayı azaltacaktır. Ayrıca, taşınmazın imar durumu, yüzölçümü, hisse ve hissedarların sayısı, paylaştırma sonucunda her bir paydaşa müstakil bir parça (daire, arsa vs.) düşüp düşmediği gibi etmenlere bakılarak karar verilecektir.

Tamamen eşit bölüşmenin (aynen taksimin) mümkün olması veya bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanıyor. Ancak özellikle belirtelim ki taşınmaz mal üzerinde önemli derecede bir değer kaybı oluşması ihtimali söz konusu olur ise mahkeme taşınmazın aynen bölüşülerek paylaştırılmasına karar vermemektedir.

Mahkeme somut olaya göre yaptığı inceleme neticesinde taşınmazın aynen bölüşülmesinin mümkün olmadığı kanaatine varır ise, özellikle taşınmaz üzerinde değer kaybı söz konusu olacak ise satış yapılarak bedelin bölüşülmesine karar verecektir.

Şayet taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulması mümkün ise mahkeme kendiliğinden satış suretiyle ortaklığın giderilmesine de karar vermemektedir. Buna göre dava açıldıktan sonra da mirasçılardan birinin kat mülkiyeti kurulmasını talep etmesi halinde hâkim paydaşlığın kat mülkiyeti kurularak giderilmesine karar verebilir. Miras ortaklığın kat mülkiyeti kurularak giderilmesi halinde ortaklara tahsis edilen bağımsız bölümler arasında değer farkı söz konusu olursa denkleştirme paylara para eklenerek sağlanmaktadır.

Diğer yandan taşınmaz malın bölüşülmesi veya kat mülkiyeti kurularak paylaşılması ve kullanılması yerine satış istenirse ne olacak? Taşınmazın açık arttırmayla satışa sunulması söz konusudur. Eğer bütün mirasçıların ortak rızası bulunuyor ise taşınmaz malın satışı öncelikle mirasçılar arasında arttırmayla da gerçekleşebilir. Özellikle belirtelim ki satış işleminin münhasıran mirasçılar arasında gerçekleşmesi bütün mirasçıların buna rıza göstermesine bağlıdır. Tüm mirasçılar söz konusu rızayı gösterdikleri takdirde mahkeme, satışın mirasçılar arasında yapılacağına karar vermek zorundadır. Böyle bir anlaşma yoksa satış suretiyle paylaşma halka açık olarak yapılacaktır, herkes açık arttırmaya katılıp teklif sunabilecektir. Satış sonunda elde edilen para, payları oranında mirasçılara dağıtılmaktadır.

(kara@oguzkara.av.tr)

Exit mobile version