Ocak 2019’un ilk haftasında unuttuk sanki tüm bunları. Tatil günleri bitti, gündelik koşuşturmaca başladı. Gündelik hayatla, iyi niyet mesajlarının uyuşmadığını elbette hepimiz biliyoruz.
Her şeye rağmen iyi niyet mesajlarımızın içini doldurmaya çalışabilmek bile değerlidir.
Atılacak küçük adımlar önemli değişimlerin de başlangıcını oluşturur derler ve doğrudur da. Bunu bireysel bazda ya da toplumun genel sorunlarına yönelik düşünebiliriz.
Yeni yıla girerken insan bir başlangıç yapmak ister, ben de yapmaya çalışacağım şeyleri sıraladım kendimce;
-Günde 1,5 Litre su içme (çok az su içen birisi için çok önemli bir adım olacak),
-Sağlıklı beslenme (Ekmekten, börekten, çörekten uzak)
-Haftada üç gün spor (yürüyüş, fitnes ),
-Eylül’de tekrar yarım maraton koşusu,
-Elimdeki kitabı bitirme ve düzenli okuma,
-İki yıldır düşündüğüm yayınlanmış kısa hikaye denemelerimi kitaplaştırma,
-Ve sevdiklerim, değer verdiklerim ile birlikte daha fazla vakit geçirme.
Yapabilir miyim bilmiyorum, yazarım senenin bitimine doğru.
İşin toplumsal boyutu ile ilgili söylenecek çok şey var elbette. Gönüllü çalışmanın tolumda ki dayanışma ruhunu pekiştirmesi ve var olan negatif ön yargıların yok edilmesi için önemli bir alan oluğunu kendi deneyimlerimden biliyorum.
Herkes kendini iyi hissedebileceği bir gönüllü çalışmanın içinde olmalı bence. Bu futbol kulübü olur, çevre duyarlılığı olabilir, satranç oynama olur, itfaye grubu olur ya da bambaşka bir alan olur. Kazanacağımız deneyim aynı zamanda geleceğe yönelik de bir yatırım olacaktır.