Çince, Rusça, İsveççe, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca bildiğini söyleyen Sinem Girgin önümüzdeki dönemde de Arapça öğrenmeye başlayacağını kaydetti. Dil öğrenme yeteneğinin gelişmiş olduğunu belirten Girgin, Arapça’yı ise dini yönünü daha geliştirmek için öğrenmek istediğini söyledi.
HER GENÇ KIZIN HAYALİ
Her genç kız gibi güzellik yarışmasına katılmanın hayali olduğunu ve bu hayalini gerçekleştşidiği için çok mutlu olduğunu söyleyen Sinem Girgin,’’Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine katılma kararı aldım. Gerekli prosedürü tamamladıktan sonra yarışmaya katılma hakkını kazandım. Başvurumun kabul edilmesine çok mutlu olmuştum. Çünkü hayalimi gerçekleştirecektim. Ayrıca bu yarışma hayatımı değiştirecekti’’diye konuştu.
İÇ GÜZELLİĞİN DIŞA YANSIMASI
Güzelliğin sadece dış görünüş ile bağdaştırılmaması gerektini ifade eden Sinem Girgin, ’’Güzel olmayı iç güzelliğin dışa yansıması olarak görüyorum. Örneğin güzel bir kişinin benim aklımda kalabilmesi gerekir ki ona güzel diyebileyim. Cana yakın, sempatik ve tatlı olan birisi zaten güzeldir ve bu özellikleri zaten onun dışına vurur. Kendimi de bu yüzden güzel bulduğumu söyleyebilirim. Bu bence kendinle barışık olmak da demek olabilir. Kalbimin temiz olduğunu düşünüyorum ve çevremden de aynı tepkileri alıyorum açıkçası’’.
FİZİKSEL GÖRÜNÜŞ DE ÖNEMLİ
Miss Turkuaz’a katılma aşamasında ailesinden çok büyük destek aldığını söyleyen Sinem Girgin,’’Ailem zaten benim kararlara saygı duyar ve destekler. Hatta dost ve arkadaş çevrem yarışmaya hazırlık süresince yanıma gelerek desteklerini gösterdiler. Spor yaparak formumu korumaya çalıştım hazırlık süresince.Miss Turkuaz sonuçta bir güzellik yarışması. Bu yüzden fiziksel görünüş de önemli. Finale çıkmak ifade edemeyeceğim bir duygu seli oluşturdu bende. Dereceye giremeseydim bile katılmam da yeterli idi açıkçası. Ömür boyu unutamayacağım anlar yaşadım. Podyumda yürürken kendimi kaybetmiştim. Şu anda bile aklıma geldiğinde tuhaf hisler kaplıyor içimi’’ dedi.
KÖKLERİMİZİ UNUTMADAN TOPLUMUN LİDERİ OLMALIYIZ
Miss Turkuaz’dan sonra oyunculuğun ilgisini çektiğini fakat gerekli eğitimi almak istediğini söyleyen Sinem Girgin,’’Almanya’da yaşayan Türklerin çağdaş ve lider olmamızın yanında kökenlerimizi unutmamalıyız. Almanya’da yaşıyoruz ama yine de Türkiye’ye bağlıyız. Bizim burda Türkiye’ye temsil ettiğimizi unutmamamız lazım. Türkiye ile bağımızı koparmadan bu ülkede toplumun liderliğine oynamamız gerekiyor. Bunun için de eğitim olmazsa olmazımız olmalı. Köklerimizinden kopmamalıyız’’ şeklinde konuştu.
İnşaat Yönetiminde yüksek lisans yapacağını da söyleyen Sinem Girgin, ’’İnşaat alanında kendi şirketimi kurmak istiyorum. İstanbul bana huzur veriyor.Her yıl Türkiye’ye beş altı kez gidiyorum’’
Almanya’da yaşayan bir Türk kızı olarak üniversite eğitimli, çalışan ve Avrupa’nın en güzel ikinci kızı seçilen Sinem Girgin, Avrupa’da yaşayan Türk gençlerine asla hayallerinden vaz geçmemelerini ve kendilerine güvenmeleri çağrısında bulundu. (mozaik-gazede.de)