Merhaba değerli okuyucular,
Emisyon skandalında sıcak gelişmelerin ardı arkası kesilmiyor. Önceki yazılarımda emisyon skandalıyla alakalı sizlere bahsettiğim mahkeme kararlarının, araba üreticisi şirketlerin promosyon adı altındaki kandırmaca planlarının, dizel araçlar için birçok şehirde getirilmesi planlanan dizel araçları kullanma yasağının ardından şimdi de yazılım güncellemesi yapılmayan dizel araçların, motorlu taşıtlar onay dairesi (Zulassungsbehörde) tarafından trafiğe çıkmalarının yasaklanmasıyla karşı karşıya kalmış durumdayız. Bu yazımda sizlere bu durumun ne gibi sonuçlar doğuracağından ve vatandaşlarımızın hukuken sahip oldukları haklardan bahsedeceğim.
Öncelikle dilerseniz ilk defa duyanlar için emisyon skandalından ve yazılım güncellemenin ne anlama geldiğinden kısaca bahsedelim.
Emisyon skandalı ve yazılım güncelleme
Emisyon skandalı ilk olarak 2015 yılında Volkswagen’ın dizel motora sahip araçlarında, havaya salınan zehirli gaz miktarını olduğundan düşük gösteren bir yazılım kullandığının anlaşılmasıyla patlak vermişti. Sonradan yaşanan gelişmelerle söz konusu yazılımı hemen hemen bütün araba üreticisi şirketlerin kullandığı tespit edilmiş ve bu şirketlerin hepsi gerek ceza hukukuna ilişkin soruşturmalarla gerekse de yüksek tutarlarda para cezalarıyla karşı karşıya kalmışlardı. Söz konusu şirketler dizel araç sahiplerine araçlardaki yasa dışı yazılımın ortadan kaldırılması için yazılım güncelleme teklifinde bulunmuşlar, bunun üzerine ise önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi araç sahipleri araçlarda yakıt tüketiminin artması, araçtan kaynağı belirsiz sesler gelmesi gibi sorunlarla karşılaşmışlardı. Şimdi ise daha ciddi bir sorun olarak yazılım güncellemesi yapılmayan araçların trafikten men edilmesi söz konusu.
Söz konusu yazılımı yaptırmayan araçlar için öncelikle yazılı bir uyarı gönderilecek, bu uyarıya cevap vermeyen araç sahiplerine ikinci bir uyarı gönderilecek ve buna da cevap alınamaması durumunda araçlar direkt trafikten men edilecek.
Almanya genelindeki motorlu taşıtlar onay daireleri, yazılım güncelleme yaptırmayan araçları trafikten men etmeye başladı bile. Bu gelişmeye göre emisyon skandalına karışan araç sahiplerinin iki farklı seçimlik hakkı bulunuyor. Buna göre, ya araç sahipleri yazılımı yaptırmayıp araçlarının trafikten men edilmesiyle karşı karşıya kalacaklar ya da yazılım güncellemesini yaptırıp yakıt tüketimi, motordan ses gelmesi ve sonrasında bu sebeplerden aracı satmakta zorlanmaları gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilecekler.
Biz vatandaşlarımızı bu çıkmazdan nasıl kurtarıyoruz?
Bu sonuçları birbirinden ağır iki seçimlik hakkın yanında hukukun tanıdığı en cazip imkan olarak, bu araçların iade edilip araç için ödenen tutarların geri alınabilmesi mümkün. Bu imkanın kullanılmasıyla hem vatandaşlarımız söz konusu problemleri yaşamamış hem de ödediği paraları geri alabilme hakkına sahip olacaklardır.
Kanzlei Korumtaş emisyon skandalında da yanınızda!
Gerek banka kredileri, gerek araç kredileri gerekse de emisyon skandalında kazandığımız davaları göz önünde bulundurarak söyleyebiliriz ki ZAMANAŞIMI süresi olan 31.12.2017 tarihinden önce bize başvurun, hukuken sahip olduğunuz tüm haklara kavuşun. ÜCRETSİZ DANIŞMANLIK için bize ulaşabilir, hukuki yardım alabilirsiniz. Kazandığımız davalar kazanacaklarımızın teminatıdır!