Site icon DieHaber.Com

Bu anaokulu tam anlamıyla çok dilli

Özellikle dil öğrenimine ağırlık veren okulun müdürü Judith Pfeiferstein, “72 öğrenciyle işe başladık. Ama giderek sayımız arttı. Bina yetersiz kaldığı için Anaokulumuza ek bina inşa ettim ve oraya da U3, yani üç yaş altı çocukları yerleştirdik. Şu an anaokulumuzda 125 çocuğun 48’i Göçmen kökenli. Bunların içinde Türk, Rus ve Polonyalılar en büyük grubu oluşturuyor” dedi.

“ÖDÜLLER ALDIK”

Yakın çalışılan ilkokulların kendilerini övdüğünü anlatan Pfeiferstein, “Bizim anaokulundan mezun olup ilkokula başlayan öğrenciler diğerlerine nazaran daha iyi çıkıyormuş. Çok dillilik programımızla 2017 yılında anaokulları arasında ödüller aldık. Halen devlet bizim örnek projemizi destekliyor” diye konuştu. Bu destekler sayesinde ek bir kadro açıldığını ve yeni bir eleman alındığını anlatan müdür, “Benim haricimde 24 çalışanımız var. Bunların içinde Türk-Rus ve Polonyalı göçmen kökenli eğitmenlerimiz de var. Çok dilli eğitmenlerimiz bizim için paha biçilmez bir zenginlik” dedi.

OYNARKEN DİL ÖĞRENİYORLAR

Okuldaki çok dillilik sayesinde aileler ve anaokul arasında çok sıcak bir ilişki oluştuğunu belirten Müdür Judith Pfeiferstein, “Tabii ki göçmen çocuklara ilkokul çağına gelesiye kadar onlara Almanca öğretip onları hazırlıyoruz gelecek için. Çocuklar bir çok dili öğrenebiliyor. Burada oynayarak rahat bir şekilde dil öğreniyorlar. Birçok dili konuşan çocuklar ‘ben hepinizi anlayabiliyorum’ diyerek övünüyor. Her üç ayda bir belirli bir günde çocuklar ve velileri için ‘Dünyanın bütün Dilleri Bizim Anaokulumuz KİTA-Schillerstrasse çatısı altında birleşiyor” isimli programı sunuyoruz” dedi ve programı şöyle anlattı:

5 AYRI MASAL ODASI

“Toplam 5 dil var. Almanca, Türkçe, Rusça, İngilizce ve Fransızca. Anneler, her dile göre ayrılan odalarda çocuklara o dilde masal okuyor. Örneğin Fransızca odasında öğrencilere Fransızca masal okunuyor. Türkçe odada ise Türkçe okunuyor. Gelecek için rahatız. Çünkü anaokul olarak yeni başlayan çocuklara hiç Almancaları olmasa bile yardım ediyoruz. Örneğin hiç Almanca bilmeyen bir çocuğa öğrenemediği bir kelime olduğunda, onlara kendi dilinde anlatıp öyle öğrettiğimizde aldığımız sonuçlar harika. Tabii ki çocuklar anadillerini unutmayıp ileride konuşup yazabilirse bu büyük zenginlik olur. Beni ve diğer eğitmenleri çok dillilikte destekleyen isimler ise şöyle: Türkçede Filiz Hus, Petek Görgün. Lehçe’de (Polonya) Johanna Peplinski. Fransızca’da: Anna-Lena Traue, Kirsten Zimmer. Rusçada: Alexandra Runkowsky.”

HEM ANNE HEM EĞİTMEN

Anaokulunda çalışan Türkçe eğitmenlerden Petek Görgün’ün kendisi de bir kız çocuğu annesi. Görgün, “Böyle harika bir ortamda ve kaliteli eğitmen arkadaşlarımla çalışmak hepimize doğru yerde doğru meslekte olduğumuzu benimsetiyor. Ben ve arkadaşlarım çocuklara burada elimizden geldiği kadar yardımcı oluyoruz. Gelecek için onları okul hayatlarına hazırlamamız bizleri memnun ediyor. Ne mutlu bizlere. Umarım bizim anaokulumuz iyi bir örnek oluşturup bunu Almanya geneli yayılmasını sağlar” diye konuştu. Fevzi KAPLAN / WEİSSENTHURM

Exit mobile version