Kendisinin de Duisburg’da doğup büyüdüğünü söyleyen Tuba Çakmak, ’’Kızlarım Azra (6) ve Elif (4) ile dans öğrenmek için oturduğumuz eve yakın olan bu salona gittik. İlk önce kursu izleyip beğenirsek kızlarımı kursa yazdıracaktım. Kızım Azra dans öğreneceği için hayaller bile kuruyordu. Salona gitmeden önce de kızlara spor ayakkabası almak için hep beraber ayakkabı mağazasına gittik. İkisi de kırmızı ayakkabılarını aldı. Sevinçli bir şekilde salonun önüne geldik. Salonun girişinde kendimi tanıtıp dans kursunu izlemeye geldiğimizi söyledim. Beklemem söylendi. Daha sonra gelerek başörtümü çıkarmam gerektiğini, kızlarımla içeri alamayacaklarını söyledi. Bunu duyunca şaşkınlığımı gizleyemedim. Hatta kadının beni yalnış anladığını bile düşündüm. Ağladım, çocuklarımın yanında başörtümü çıkarmam söylendi bana ve gururum incindi. Kibar bir şekilde de söylemedi. Onlara iş başvurusu yapmadığını sadece çocuklarımın dans öğrenimi için geldiğini söyledim. Belki de beğenmeyecektim ve çocuklarımı yazdırmayacaktım’’ dedi.
Anne bunlar senin aldığın ayakkabı
Annelerinin başörtüsü gerekçe sunularak kızlarının hayallerinin başlarına yıkıldığını söyleyen gözü yaşlı anne Tuba Çakmak, ’’Ben yaklaşık 6 yıldır başörtü takıyorum. Günlük hayatta da bazı dışlanmalar ile karşılaşıyoruz. Ama böyle bir dışlanma ile ilk defa karşılaşıyorum. Ama burada ise çocuklarım için işinde. Burda somut olarak dışlandığımı gördüm. Yanımdaki anneler çocukları ile geçip giderken ben orda kızlarımla neden başörtü ile giremediğimi tartışıyorum. Bu olay benim yanımda kızlarımın psikolojisini çok bozdu. Küçük kızım bana anne başörtünü çıkar ki biz de dans kursuna gidebilelim demeye başladı. Dans kursunda giyemediği ayakkabıyı gördüğü zaman anne bak bunlar ağladığın ayakkabı dedi. Kızlarıma kırmızı ayakkabılarını giydirmediler’’
Kulüb özür dilemedi
Bundan sonra çocuklarına nasıl davranabilir diye psikolojik destek almayı da düşündüğünü ifade eden Tuba Çakmak, ’’Salon yaşananlardan sonra hala özür bile demedi. Batsın bunların tüzükleri diyorum. Böyle bir tüzük Almanya gibiş demokratik ve hukuk devleti olduğu bilinen bir ülkede nasıl olur? Alman yasalarını kesinlikle böyle bir olaya duyarsız kalacağını düşünmüyorum. Umarım haklılığım yargı önünde ortaya çıkar. Ben bu ülkenin demokratik ve hukuk devleti olduğuna ve bu tür bir dışlanmalara izin veremeyeceğini düşünüyorum. Ben burda doğup büyüdüm ve burayı da ikinci vatan kabul ediyorum. Ama bu tür olaylar bizi son derece üzüyor’’ diye konuştu.
Duisburg Uyum Meclisi’nde bulunan Müslüman Türk Grubu temsilcileri Bekir Sipahi ile Erdoğan Aydın, Çakmak ailesini evinde ziyaret etti. Sipahi ve Aydın, aileye her türlü destek vermeye hazır olduklarını belirterek gelecek ile uyum meclisi toplantısında Tuba Çakmak ve kızlarının yaşadıklarını gündeme getireceklerini ifade ettiler. (mozaik-gazete.de)