Site icon DieHaber.Com

Almanya'da 'Solingen Faciası'nın 25. yılı anma töreni

Törene Almanya Başbakanı Angela Merkel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Eyalet Başbakanı Armin Laschet ve çok sayıda davetli katıldı.

Merkel: ”Yaşanan facia ülkemiz için utanç vesilesidir”

Almanya Başbakanı Merkel yaptığı konuşmada, 25 yıl önce Solingen’de yaşanan facianın kendilerini derinden sarstığını, yangında yaralanan insanların manevi acılarının bugüne kadar sürdüğünü ifade etti. Almanya Başbakanı, olayda 2 çocuğunu, 2 torununu ve 1 yeğenini kaybeden Mevlüde Genç’in böyle büyük bir acıyı yaşadıktan sonra nefret söylemleri yerine Türklerle Almanlar arsında birlikte barışçı yaşam için çaba harcamasını takdirle karşıladığını vurguladı.

Genç’e çoğu kez bu acı olaydan sonra hala nasıl Almanya‘da yaşayabildiğinin sorulduğunu anlatan Merkel, “Bu sorulara verdiğiniz cevaplarınız sizi örnek biri yapıyor. İnsanlık açısından bir örnek. Nefret duyguları beslemediniz. Tam aksine, barışma ve anlayış için çaba harcadınız. İnsani olmayan bir olaya insani büyüklükle karşılık verdiniz. Bunun için size hayranlık duyuyoruz ve bunun için size müteşekkiriz.” diye konuştu.
Merkel kundaklamanın toplumda meydana getirdiği derin sarsıntıya işaret ederek, ”Yaşanan facia ülkemiz için utanç vesilesidir.” ifadesini kullandı.

Genç Ailesi’nin evine yönelik saldırının tüm ülkeyi sarstığını ve insanları kendine getirdiğini belirten Merkel, bunun Almanya‘daki tek yabancı düşmanı olay olmadığını ve ülkede 1990’lı yılların başından bu yana bir dizi yabancı düşmanı saldırı ve cinayetlerin yaşandığını hatırlattı.
Mölln kentindeki bir evin yakılarak 3 Türk’ün hayatını kaybetmesi ve sığınmacı yurtlarının ateşe verilmesi olaylarını hatırlatan Merkel, “Liste ürkütücü derecede uzun.” diye ekledi.

2011 yılında da “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” (NSU) adlı aşırı sağcı terör örgütünün Türklere yönelik cinayetler dizisinin ortaya çıktığına işaret eden Merkel, “Bugün bu insanları da anıyor ve yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Biz onları ve ülkemizde kendilerine yapılanları unutmayacağız. Unutamayız ve unutmamalıyız. Çünkü aşırı sağ hala geçmişte kalmış değildir. Günümüzde bile sığınmacı ya da mülteci oldukları için insanlara karşı düşmanlık yapılıyor ve bu insanlar saldırıya uğruyor. Bizde ne kadar süre yaşamış olurlarsa olsunlar, bu tür olaylar utanç verici. Bunlar ülkemiz için utanç verici.” şeklinde konuştu.
Irkçılığın, yabancı ve Yahudi düşmanlığının, sadece Almanya‘da değil dünyanın hiçbir yerinde olmaması gerektiğini Merkel, aşırı sağın yayılmakta olduğuna da işaret etti. Aşırı sağcılara karşı mücadelede yetkili makamların bazı hata ve ihmallerinin olmasının kendisine acı verdiğini dile getiren Merkel, “Bunun için Federal Hükümet olarak ancak özür dileyebilirim.” dedi.
Aşırı sağa karşı yapılan gösterileri takdir eden Merkel, “Hiçbir şey insanların bir araya gelmesi kadar hızlı bir şekilde ön yargıları ortadan kaldıramaz.” açıklamasında bulundu.

Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Genç Ailesi’nin yaşadığı trajediye ve Almanya‘da ırkçı saldırılara maruz kalan diğer Türk vatandaşlarının sorunlarına dikkati çekerek, “Almanya‘yı kendilerine ikinci vatan bilmiş bu insanların tek beklentisi bu toplumun birer eşit ferdi, eşit birer parçası olmaktır.” şeklinde konuştu.
Entegrasyon konusunda Türkiye ve Almanya olarak birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Bize düşen görev, bu faciadan gerekli dersi çıkarmak, ırkçılık belasına karşı tek vücut olarak durabilmektir. Bu gibi saldırıların bir daha tekrarlanmaması için yabancı düşmanlığına karşı etkili tedbirler almaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, bu kapsamda toplumun tüm unsurlarının kendi renk ve farklılıklarıyla bir arada barış ve huzur içinde yaşamasını sürekli kılmak gerektiğini vurguladı.

“Mevlüde anne tüm topluma örnek teşkil etti”

Yaşanan hadisenin acısının 25 yıldır hala Genç Ailesi fertleri, Almanya‘daki 3,5 milyon Türk toplumu ve Almanlar için devam ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, “O gün sergilediği soğukkanlı ve metanetli duruşla başta Mevlüde anne olmak üzere Genç ailesi tüm Alman toplumuna ve bize bir örnek teşkil etmiştir.” dedi.

Çavuşoğlu, Almanya‘da en fazla göçmen kökenlinin yaşadığı eyalet olan Kuzey Ren Vestfalya’nın Başbakanı Laschet’in bu sorumluluğunun bilinci içinde anma törenini düzenleyerek kendisini davet etmesini çok önemli ve anlamlı bulduğunu belirterek, kendisine teşekkürlerini iletti.


Tören salonuna Merkel ve Mevlüde Genç’in el ele tutuşarak gelmeleri dikkati çekti.

Şansölye Merkel’e de teşekkür eden ve onun ırkçılıkla kurumsal mücadelesini çok doğru bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, “Türkiye olarak da kendisine her türlü desteği vermeye hazırız.” diye ekledi.
Laschet ve Genç Ailesi’nin birbirlerini adeta kardeş olarak gördüğünü söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Bugün bu törene katılmamdaki tek gaye, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı dahil her türlü olumsuz akımı veya çarpık zihniyetleri sizlerle birlikte bir kez daha lanetlemek ve bunlarla mücadele için ortak bir mesaj vermektir. Bu mücadelemize aralıksız devam etmek zorundayız. Zira Solingen saldırısı Almanya ve Avrupa ve ötesindeki ırkçı ilk saldırı değildir, son saldırı da olmamıştır.”

“NSU dava sürecini yakından takip ediyoruz”

Bakan Çavuşoğlu, 8’i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne dair dava sürecini de yakından takip ettiklerini belirterek, “Bu dava sonucunda Şansölye Merkel’in verdiği söz doğrultusunda saldırıların tüm bağlantı ve arka planının ortaya çıkacağı ve toplum vicdanını tatmin edecek bir karar alınacağını ümit ediyoruz. Bu konuda hepimizin ortak beklentisi var.” dedi.

Farklı din ve kültürlerin, çağdaş demokratik kurallar ve değerler çerçevesinde barış içinde yaşamasının herkesin ideali olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Bu süreç iki yönlüdür. Hem yabancıların içinde bulundukları ülkenin kültür ve değerlerine uyum için çaba sarf etmesi hem de toplumun yeni ve farklı olana açık ve kabullenici bir tutum sergilemesi elzemdir.” diye konuştu.
Siyaset ve medyaya bu hususta büyük rol düştüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, ötekileştirici ve ayrıştırıcı söylemlerin terk edilmesi ve etkili iç denetimin uygulanması gerektiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Kuzey Ren Vestfalya eyaletini de örnek göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti, farklılıkları bir tehdit değil, artı bir değer olarak gören yapıcı yaklaşıma iyi bir örnektir. Diğer ülkelerin ve toplumların da bunu iyi bir örnek olarak alması bizce önemlidir. Eyaletteki bir milyondan fazla Türkiye kökenlinin eğitimde ve iş piyasasında fırsat eşitliğinden tam olarak yararlanması konusunda biz de Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bizlerin ortak çıkarı özellikle yeni nesillerin herhangi bir tereddüt yaşamadan her iki kültürde kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamaktır.”

Merkel ve Çavuşoğlu, tören öncesi olayda 2 kızını, 2 torununu ve 1 yeğenini kaybeden Mevlüde ve Durmuş Genç çiftini ziyaret etti.


Çavuşoğlu, tören öncesinde Mevlüde Genç’in Şansölye Merkel’e “Biz her iki ülkenin de evladıyız. İki ülkenin, iki toplumun da parçasıyız.” dediğini aktararak, bunun entegrasyonun ta kendisi olduğunun altını çizdi.

Törende, olayda 2 kızını, 2 torununu ve 1 yeğenini kaybeden Mevlüde Genç de konuşma yaptı.

Törende bir konuşma yapan Mevlüde Genç ise bugün acısının paylaşılmasının kendisini gururlandırdığını söyledi.
Genç, acısını paylaşan herkese teşekkür ederek, ”5 evladını ateşler içinde kaybeden ve onların haykırışlarını hala hisseden, duyan bir anneyim. İki devletin parçasıyım. Türkiye’de doğdum, Almanya‘da doydum.” dedi.
Acılı anne Genç yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen diğer çocuklarının kalbine nefret sokmadığını ve sokmayacağını vurgulayarak, ”Onlar bizim evlatlarımız bizim onlara bir şey bırakmamız lazım. Devlet ve millet olarak küçüklerimizin yanında olmalıyız. Geriye değil ileriye bakalım. Çirkin olaylara, nefrete dur denilsin.” ifadesini kullandı.
Acı çekmenin zor olduğunu dile getiren Mevlüde Genç, ”25 yıldır acıyı ben çekiyorum. Bunu Allah biliyor. Geceleri ağladım gündüzleri çocuklarımın yüzüne güldüm ki onların kalbine nefret girmesin. Yaşamak güzel ama ben yaşayamadım. Şu aydınlık dünyada karanlığı yaşıyorum. Acılar ağır geldikçe daha da ağırlaşıyor. O zaman 49 yaşındaydım. Zaman geçince hafifler diyordum ama gittikçe ağırlaşıyor. Ne yapalım kader. Bu çileyi çekeceğim.” dedi.
Genç, evini kundaklayan dört kişi hariç kimseye nefreti olmadığını söyleyerek, ”Vasiyetim kimsenin burnu kanamasın. Dost olarak ileriyi görerek yaşayalım.” şeklinde konuştu.

Laschet: Sevgidir insanı yaşatan

Öte yandan Eyalet Başbakanı Laschet de yaptığı konuşmada, 25 yıl önce yaşanan facianın eyalette 2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan en kötü facia olduğunu söyledi.

Laschet, facianın sadece tarih kitaplarında yer almayacağını, nefret ve yabancı düşmanlığı konusunda ders çıkarılacak öğretiler olduğunu belirtti.
İnsanın acıyı unutamadığını vurgulayan Laschet, ”Sizin yanınızdayız. Kim çocuğunu kaybederse ölene kadar onu unutmaz. 25 yıl da geçse 50 yıl da geçse. Hafızalarınızdan kaybolmaz.” dedi.
Armin Laschet bu acının ve ismin unutulmaması gerektiğini kaydederek, eyalet hükümeti olarak 10 bin Euvro tutarında Mevlüde Genç Ödülü düzenleyeceklerini açıkladı.
Laschet konuşmasını Türkçe olarak, ”Sevgidir insanı yaşatan” ifadesini kullanarak sonlandırdı.


Gurbetçiler anma törenine katılan Bakan Çavuşoğlu ile fotoğraf çektirdi.

Törenden notlar

Başbakan Merkel ile Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tören öncesinde Mevlüde Genç ve eşi Durmuş Genç ile bir süre görüştü.
Sıcak bir atmosferde geçen görüşmede Çavuşoğlu ve Merkel’in Genç Ailesiyle yakından ilgilendikleri öğrenildi.
Tören salonuna Merkel ve Mevlüde Genç’in el ele tutuşarak gelmeleri dikkati çekti.
Törenin anma müziklerini Betin Güneş oda orkestrası sundu.

SOLİNGEN FACİASI NEDİR?

Solingen faciası, 29 Mayıs 1993 tarihinde Almanya’nın Solingen şehrinde, Genç Ailesi’nin evinin kundaklanması sonucu gurbetçi 5 Türk’ün hayatının kaybetmesi olayıdır.
Solingen’de 29 Mayıs 1993 tarihinde meydana gelen olayda, 4 aşırı sağcı, Genç Ailesi’nin evini kundaklamış, olayda ailenin 5 bireyi hayatını kaybetmişti. Genç Ailesi’nden hayatını kaybedenler: Gürsün İnce, Hatice, Hülya, Saime Genç ile Gülistan Öztürk’tür.
Almanya’nın Solingen şehrinde her yıl ırkçılar tarafından kundaklanan evlerinde yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmesi çağrılarıyla anma töreni yapılmaktadır.
 
 

Exit mobile version