Değerli okurlar İzlanda hüsranının sorumlusunu bulmak çokta zor değil.
Ben size söyleyeyim suçlu sayın Lucescu.
Arkadaş sen Hırvatistan maçından sonra İzlanda ya karşı oynayacağını bilmiyor musun?
Sana söylemediler mi, kiminle oynayacağını? Görünen o ki Lucescu, rakip takımı hiç incelenmemiş nasıl savunma yapıyor nasıl hücuma çıkıyor.
İzlanda’da kime dikkat edilmesi gerekiyor, hiç bir şey yok. Avrupa’nın en iyi savunma yapan organize olan ve oyun disiplinini koruyan bir takımdan bahsediyoruz. Teknik direktör locada meyve tabağı eşliğinde çok rahat bir yerde oyuna müdahale edemedi.
Lucescu’nun yoğun olduğu için sanırım geriye düştüğümüzü bile fark etmedi galiba. Çünkü forveti üçlelemesi gerekirken, Oğuzhan’ın yerine Ozan’ı oyuna soktu.
Benim gibi herkes bu değişikliğe şaşırmıştır. Böyle bir takımın savunmasını çıkan kadroyla nasıl zorlayacaksınız, anlamış değilim. Kapalı savunmaya ya da kompakt olan savunmayı orta sahada çabuk paslarla defansın dengesini bozarsanız defansın arkasına koşu yapan forvetleri buluşturursanız başarılı olursunuz. Bunu yaparken de asıl kilidi kıracak olan kanat oyuncularıdır. Bu mevkideki futbolcular çabuk hareketli bire birde etkili olması lazım. Orta sahada Arda, Oğuzhan, Emre ve Nuri gibi temposu çok yüksek olmayan futbolcularla orta saha ve defans bloktaki kuvvetli organize olmuş bir takıma karşı varlık gösteremediler.
Son golü hatırlayın ne demek istediğimi anlarsınız. Bir futbol adamı olarak gerçekten isyan ettim. Bu düzeyde futbol oynayan kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktur. Ben futbolcuları da aslında eleştirmekte istemiyorum. Çünkü kapasitemiz bu kadar. Bunu anlamış değiliz toplum olarak, sevgili basınımız da olmayan futbolcularımızı Messi ve Ronaldo’nun bile kıskanacak şekilde pof poflarsanız olacağı budur. Aslında çok şey var söylenecek ama emin olun yetkililerin umurunda değil. Ben yıllardır bu işin içindeyim hep konuşulur ama bir şey yapılmıyor.
Yazıma son olarak mağlubiyetin sorumlusu işini yapmayan hocadır. Türk futbolunun yerlerde olması Yıldırım Demirören başta olmak üzere o kurumdaki yetkililerindir ban kimse hikaye anlatmasın.